Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) bir dizi farklı şey hakkında sürekli ve aşırı endişe ile karakterizedir. Yaygın Anksiyete Bozukluğu’na sahip kişiler felaketi önceden tahmin edebilir ve para, sağlık, aile, iş veya diğer konular hakkında aşırı endişe duyabilirler. YAB olan bireyler endişelerini kontrol etmekte zorlanırlar. Gerçek olaylar hakkında göründüğünden daha fazla endişelenebilirler veya görünürde bir endişe nedeni olmadığında bile en kötüsünü bekleyebilirler.
YAB, bir kişi en az altı aydan daha fazla gün boyunca endişesini kontrol etmekte zorlandığında ve üç veya daha fazla semptom gösterdiğinde teşhis edilir . Bu, belirli bir stres etkenine özgü veya daha sınırlı bir süre için olabilecek endişeden ayırır.
Anksiyete bozukluğu, herhangi bir yılda 6,8 milyon yetişkini etkiler. Kadınların etkilenme olasılığı iki kat daha fazladır. Bozukluk kademeli olarak ortaya çıkar ve yaşam döngüsü boyunca başlayabilir, ancak risk çocukluk ve orta yaş arasında en yüksektir. YAB’nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, biyolojik faktörlerin, aile geçmişinin ve yaşam deneyimlerinin, özellikle stresli olanların rol oynadığına dair kanıtlar vardır.
Bazen sadece günü geçirme düşüncesi kaygı yaratır. YAB’si olan kişiler, genellikle kaygılarının durumun gerektirdiğinden daha yoğun olduğunu fark etmelerine rağmen, endişe döngüsünü nasıl durduracaklarını bilmezler ve bunun kontrollerinin dışında olduğunu hissederler. Tüm kaygı bozuklukları, belirsizliğe tahammül etme güçlüğü ile ilgili olabilir ve bu nedenle YAB’si olan birçok kişi durumları planlamaya veya kontrol etmeye çalışır. Pek çok insan endişenin kötü şeylerin olmasını engellediğine inanır, bu yüzden endişeden vazgeçmenin riskli olduğunu düşünürler. Bazen insanlar mide ağrısı ve baş ağrısı gibi fiziksel semptomlarla mücadele edebilirler.
Anksiyete düzeyleri hafif ila orta düzeyde olduğunda veya tedavi ile YAB’li kişiler sosyal olarak işlev görebilir, dolu ve anlamlı yaşamlara sahip olabilir ve kazançlı bir şekilde istihdam edilebilir. YAB olan pek çok kişi, bozukluğu olduğu için durumlardan kaçınabilir veya endişeleri nedeniyle (sosyal durumlar, seyahat, terfiler vb.) fırsatlardan yararlanamayabilir. Bazı insanlar, kaygıları şiddetli olduğunda en basit günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorluk yaşayabilir.